- tepeli
- متوجمكلل
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
Türkçe-Arapça Sözlük. 2009.
tepeli — sf. 1) Tepesi olan Tepeli arazi. 2) Başında sorguç, hotoz vb. bir süs bulunan (kuş) Tepeli tavuk. Birleşik Sözler tepeli akbaba tepeli bülbül tepeli dalgıç tepeli deve kuşu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeli tarla kuşu — is., hay. b. Tepeli, uzun kuyruklu, at dışkıları arasında beslenen tarla kuşu, tepeli toygar … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeli tavuk — is., ğu, hay. b. Tepeli tavukgillerden, Güney Amerika da yaşayan, ağaçlara tırmanan bir tavuk türü (Opisthocomus hoazin) … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeli toygar — is., hay. b. Tepeli tarla kuşu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeli akbaba — is., hay. b. Güney Amerika da, genellikle sazlık göllerde yaşayan, siyah beyaz tüylü, büyük boylu, boynu ve başı çıplak, erkeklerinde koyu kırmızı tepelik bulunan yırtıcı kuş, kondor (Vultur gryphus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeli bülbül — is., hay. b. Tepesi tüylü bir tür bülbül … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeli dalgıç — is., cı, hay. b. Dalgıç kuşlarından, başında kara tüylerden bir tepelik bulunan, sazlık göllerde yaşayan bir kuş, elmabaş (Podiceps cristatus) … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeli deve kuşu — is., hay. b. Uçma yeteneği olmayan, Yeni Gine ve Avustralya da yaşayan deve kuşu türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeli deve kuşugiller — is., ç., hay. b. Deve kuşu familyasından olan kuş türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeli horoz — is., hay. b. İbiği iri ve yüksek dövüşçü horoz … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepeli köstebek — is., ği, hay. b. Burun deliklerinin çevresinde dokunma organı görevi yapan dokunaçları bulunan ve uzun kuyruklu köstebek … Çağatay Osmanlı Sözlük